Son Dakika
ÇOCUĞU KÖTÜ EĞİTMENİN YOLLARI
Onlara yerine getiremeyeceğiniz sözler verin. Başkalarına yalan söyleyerek çocuklara örnek olun. Küçük bir suç işledikleri ve bunu dürüstlükle itiraf ettikleri zaman basın dayağı. Bir dahaki sefere, dayaktan kurtulmak için yalan söyleyeceklerdir.
Küçük Zehra susamıştı. Babasının sürahisinden su içmek istiyordu. Masaya yaklaştı. Sürahinin üzerinde bir sinek dolaşıyordu. Sineği kovalamak için elini salladı. Eli sürahiye çarptı ve sürahi yere düşüp kırıldı. Zehracık üzüntüsünden ağladı. Babasına ne diyecekti şimdi? En iyisi doğruyu söylemekti. Oda öyle yaptı. -Bahçeye çıkıp babasını buldu. “Babacığım, dedi; o kadar üzgünüm ki…?
-Baba, oturduğu yerden kızına baktı: Ne söylemeye çalışıyorsun?Çıkar bakayım şu ağzındaki baklayı, dedi.
-Şey babacığım, masandaki sürahiden su içecektim.Üzerinde bir sinek vardı. Sineği kovayım derken,elim sürahiye çarptı.
-Baba kızgın bir ses tonuyla bağırdı:
-Sürahiyi kırdın değil mi? Kristal sürahimi kırdın ha! Sakar çocuk, onun ne kadar kıymetli olduğunu biliyor musun?
-Özür dilerim babacığım, bilerek olmadı.
Bilerek olmamış! Masum rolü oynayarak dayaktan kurtulacağını mı sanıyorsun? Sen şimdi görürsün!
-Eline geçirdiği bir sopayla küçük Zehra’yı dövmeye başladı.
Söyle bakayım, bir daha böyle kıymetli eşyama zarar verecek misin?
Babacığım, canım acıyor, lütfen vurma! Yemin ederim ,bir daha odana girmeyeceğim.
O günden sonra küçük kızın babasına sevgi ile baktığını gören olmadı. Onunla göz göze gelmemek için hep bakışlarını başka tarafa çevirdi.
Bir gün Zehracık ödevini yaparken ansiklopediye ihtiyacı oldu. Konu taraması yaptığı sırada üçüncü cilt elinden kaydı. Yakalamaya çalışırken tuttuğu sayfa yırtıldı. Eğer babası yırtık sayfayı görürse dayak yiyeceği muhakkaktı. Hiç bir şey olmamış gibi cildi yerine koydu.
Aradan uzun bir süre geçmiş, Zehracık ansiklopedi olayını çoktan unutmuştu. Bir gün babası bulmaca çözerken bir kelimeye takıldı.Ansiklopediye bakmak istedi. Aksilik bu ya ardığı kelime üçüncü ciltte idi. Üçüncü cildi karıştırırken yırtık sayfayı gördü. Zehra’yı çağırdı ve yırtık sayfayı göstererek:
-Bunu sen mi yırttın? Diye sordu.
Kızcağız kulaklarına kadar kızardı. Aylar önce yediği dayak aklına geldi. Dayaktan kurtulmak için yalan söylemekten başka çaresi olmadığını düşündü.
-Hayır babacığım ben yırtmadım, dedi.
Baba sorusunu bir kere daha tekrarladı:
-Doğru söyle, sen mi yırttın?
-Doğru söylüyorum, ben yırtmadım Adam daha fazla üstelemedi. Böylece Zehra dayaktan kurtulmuş oldu. Bundan sonra Zehracık hep böyle yaptı. Yalan söylemekte ustalaştı.
Çocukları yalana alıştırmanın etkili bir yolu da:
Küçük olduğu için yalanını hoş görün. Hatta, “Ne güzel de uyduruyorsun ” diye ona iltifat edin.
“Kim demiş ki çocuk küçük bir şeydir? Bir çocuk belki en büyük şeydir.”
Abdülhak H. Tarhan
BENZER HABERLER