gold aksesuar

logo

e-ticaret paketleri

Çocuklarda Yeme İçme Eğitimi

Çocuklarda Yeme İçme Eğitimi

YEMEK YEME SORUNU

  “Çocuklarımızı yalnızca kişisel hazzımız için  sevmekle yetinmemeli, neslimizi ve milletimizin geleceği açısından da incelemeyi ve ideal bir şekilde yetiştirmeyi de görev bilmeliyiz.”

                                                                                                                 İ.ALAEDDİN GÖVSA

“Çocukların (özellikle günümüz çocuklarının) yedikleri şeylerle nasıl hayatta kaldıklarını anlayamıyorum” gibi sözleri günlük konuşmalarımızda duyarız veya kullanırız. Çoğu bol bol şeker, gazoz-kola ve abur cuburla besleniyor. Ama güzel yiyen,dengeli beslenen çocuk sağlıklı, kendisi ve çevresiyle uyum içinde olan çocuktur. Çocuğun iyi yemek yeme alışkanlığını kazanması anne-babanın tutumlarıyla yakından ilişkilidir. Yemek yeme sorunlarının çoğu başlangıçta önemsizdir. Eğer bunlar denetim altına alınmazsa, gittikçe artarak ciddi bir hal alırlar.

            Çocukların yemek yememelerinin bir çok nedeni olabilir. Bunlardan biri çocuğa acıkması için gereken sürenin tanınmamasıdır. Eğer bir çocuk kahvaltıyı ve öğle yemeğini iştahla yerken akşamları aç olmadığını söylüyorsa, bu ikindide saat dörtte atıştırdığı şeylerin, akşam altıda oturulan akşam yemeğinde hala ona tokluk hissi verdiği anlamına gelir. Aradan çocuğun acıkacağı kadar süre geçmemiştir.

            Susadıklarında su yerine meyva suyu yada süt içen çocuklar da iştahsız çocuk izlenimi verebilirler. Bunun nedeni, sıvı olarak aldıkları gıdaların kalorilerinin bedenlerinin ihtiyacını karşılamasıdır. Onun için birçok pediatr, çocuklara günde bir bardaktan fazla meyva suyu ve iki üç bardaktan fazla süt içirilmemesini tavsiye etmektedir.

            Yemek yememe sorununun sebepleri arasında; çocuğun olay yaratma, dikkatleri üzerine çekme ve kendi kendini önemli hissetme isteği olabilir. Çocuk, yemek yemediği zaman ilgiler üzerine toplanmış ve bütün ev halkı ona bir lokma yedirebilmek için seferber olmuştur. Tabii bu da çocuğun hoşuna gitmiştir ve artık her yemek saatinin olaylı geçmesinden zevk almaya başlamıştır. Çocuk bu şekilde ihtiyacı olan ilgiyi üzerine toplayabilecek fevkalade bir yol keşfetmiştir.

            Çocuğu yemek yemesi için zorlamak, ister istemez onda tam tersi bir tepkiye yol açar ve yemek yemeyi reddeder. Zorlamak ne kadar büyük bir olay haline gelirse çocuk da yemeği o kadar şiddetle reddedecektir.

            Bu sorunun diğer önemli bir sebebi; iştahsızlığın kişiden kişiye değişmesidir. Bazı çocukların yetişkinlerde olduğu gibi iştahları az olur. Fakat bu durum onların ortalama kilolarının altında olacakları anlamına gelmez. Çocuğun iştahının az olması sonucu anne-babalar, onu yemeye zorlar o da reddeder. Bunun üzerine anne ve baba daha da ileri giderek yemeye zorlama, yalvarma, kandırma, ceza ile tehdit etme ya da cezalandırma yoluna başvurarak yemek zamanı hoş olmayan birçok şeye sebep olabilirler. Bütün bu tür davranışlar çocuğu yemeye karşı olumsuz bir şekilde şartlandırır. Hatta zamanla gerçekten iştahın azalmasına sebep olabilir.

            Bütün çocuklar, titizliklerinin arttığı ve daha az yemek yedikleri bir dönemden geçseler de birden bire meydana gelen dramatik bir azalma dikkate alınmalı ve gerekirse doktora başvurulmalıdır.

            Çocukluk dönemindeki yemek yememe sorunları iki önemli sonucu doğurur: Birincisi yetersiz beslenmesi sonucu çocuğun fiziksel durumunun bozulması ve gelişiminin olumsuz etkilenmesidir. İkincisi çocuk için toplumsal bir engel olarak karşısına çıkabilir. Örneğin arkadaşlarıyla yemeğe çıkan veya okulda arkadaşlarıyla yemek yiyen çocuk, diğerlerinin yediğini yemediği için, kendisinin farklı olduğunu anlamaya başlar. Evin dışında yemek yiyemeyecek kadar sıkıntı duyabilir, hatta evin dışında yemek yemesi gerektiği için çok zevk alacağı davetleri reddedecek kadar aşırı davranışlar gösterebilir.

            Yemek yememe sorunu karşısında neler yapılabilir?

            Yemek yememe sorununun  temelinde yatan sebep bu konuda çocuğun üzerine fazla düşülmesidir. Yemek yemede zorluk çıkaran bir çocuğa uygulanacak en iyi yöntem ise ona ilgi göstermemektir. Yemek, çocuğa ister ye ister yeme tavrı içinde verilmeli ve anne, çocuğun ne yediğiyle hiçbir zaman ilgilenmemelidir. Tabağa en ufak bir endişeli ifade ile bakılmamalı, hiçbir gözlemde bulunulmamalı, yese de yemese de hiç kimsenin kendisiyle ilgilenmediği izlenimi bırakılmalıdır. Eğer yemeği bırakırsa bu görmezlikten gelinmelidir. Yemediği takdirde öğünler arasında bir şey verilmeyecektir. Çocuk, bu durumu çabukça kavrar. Bundan sonraki yemek zamanı da aynı tutum devam ettirilmelidir. İsterse yemeği bırakabilir, hiç kimse ilgilenmeyecektir. Çocuğun açlıktan hiçbir zara görmeyeceği akıldan çıkarılmamalıdır.

            Yemek yemede güçlük çıktığında, annenin en uygun davranışı şu olmalıdır: “hepsini yemek zorunda değilsin, şimdi aç değilsen bir sonraki yemekte yersin.” Böylece çocuk direnmekten vazgeçer. Sorunun sürmesi halinde anne, sadece çocuğa :“bu böyle ne kadar sürecek?” şeklinde bir soru yöneltebilir. Hiçbir çocuk yemek yemeden uzun bir süre dayanamaz. Çocuğun yemeği reddetmesine hiçbir şekilde ilgi göstermemek son derece önemlidir. Bu arada her türlü rüşvetten kaçınılmalı ve yukarıda sözü edilen önerilerin tümüne uyulmalıdır.

            Çocukların hiçbir yiyeceğe tutkun, aşırı düşkün olmalarına izin verilmemelidir. Her ne kadar belli bir yiyeceği yedirmek için çaba sarf etmek gerekmezse de, bazı küçük hilelere başvurulabilir. Örneğin, süt içmek istemeyen bir çocuk eğer sütü bardağa kendisinin koymasına izin verilirse çok miktarda süt içebilir.

            Çocuğa istediğini istediği miktarda vermek ihtiyacı gereğidir. Tabağını yiyecekle aşırı bir şekilde doldurmak yerine, azar azar koyma yoluna gidilmelidir. Çocuk doymamışsa daha fazla yemek isteyebilmelidir.

            Yemek için imkan varsa, neşeli ve hoş bir ortam oluşturmalıdır. Yiyecekleri çekici bir şekilde sunmak, parlak renkli bir tabak veya masa örtüsü gibi çocuğun hoşlanacağı şeylerin kullanılması, yemeği zevkle yemesini sağlayabilir. Yemek saatinden önce sürtüşmeden kaçınmaya dikkat etmek de gereklidir. Elden geldiğince her öğünde onun sevdiği yiyeceklerden biri bulunmalıdır.

            Zaman zaman isterse çocuğun yalnız başına yemek yemesine izin verilmelidir. Çocuk bazen bu işi yalnız, bazen de yardımla yapmak isteyecektir. Yalnız yemesi için fırsat verilmelidir(küçük kaşık, derin tas, yeterli yükseklikte masa). Çocuk 4 yaşlarında aile bireyleri ile birlikte yemeye başlamalıdır. Aile ile birlikte yemek, çocuğa ailenin bir üyesi olduğu duygusunu verecektir.        

Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ