Bilmelisin ki .... Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki ... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa anlam yükü o kadar azalır.
Bilmelisin ki .... Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Bilmelisin ki ... Gerçek ark...
Bir Çanakkale Anısı...
Askerlik vazifesi yaparken vatan uğrunda şehadet mertebesine ermek veya gazi olmak her Türk için tabii bir şeydir. Ancak bu 45 şehit ve 150 gazinin durumu başkadır. Zira bunların istisnasız hepsi (1909 ve 1914 Askeri Mükellefiyet Kanunu gereğince) askerlik vazifesinden ya muaf ya da maksureli ( tecilli) tutulmuş gençlerdir. Bu iki kanun sultani mektep...
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.
Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için, bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum.
&...
SON DERS
Bir profösörün mezun edeceği talebelerine verdiği son ders: Bilgisayar Mühendisi Arkadaş, İnşallah iyi bir donanımcı veya iyi bir yazılımcı veya iyi bir networkçü veya iyi bir sistem yöneticisi olacaksın. Yalnız şu mühim meseleleri sakın aklından çıkarma;
Bu kainatın öyle bir donanımcısı vardır ki, bütün mevcudâtı ve içinde yer...
Bilgisayar acemisi (Komik Gerçek Olay)
WordPerfect'in yardım hattında banda alınmış bir telefon konuşması. Bu konuşma sonrası helpdesk elemanı isinden kovuluyor. Kovulduktan sonra da şirketi kendisini "Gerekçesiz" isten çıkardığı için mahkemeye veriyor.İşte Telefon Konuşması :- Yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?- Bir sorunum var.- Nasıl bir sorun?- Yazı yazıy...
Bir gün bu uzman bir grup işletme öğrencisine konuşuyordu ve bir noktayı vurgulamak için, eminim bu öğrencilerin asla unutamayacağı bir örnek kullandı. Bunu sizinle paylaştıktan sonra siz de asla unutamayacaksınız.
Bu adam, yüksek güçlere sahip aşırı başarılı öğrencilerin önünde dururken, "Tamam, sınav zamanı." dedi. Sonra bir galonluk, geniş ağızlı bir kavanoz çıkardı ve ö...
Çiçek Hikayesi
12 Yaşımdan bu yana, her yıl doğum günümde bana, kimin gönderdiği belli olmayan beyaz bir gardenya gelirdi. Üzerinde ne bir not ne de bir kart olurdu. Çaresiz bir şekilde çiçekçiyi aradığımda ise; ödemenin peşin yapıldığını söylerlerdi. Bir süre sonra, çiçeği gönderenin kimliğini öğrenme çabalarımdan vazgeçtim. Yumuşacık, pembe kağıtlara sarılmış sihirli bir ...
Maymun Hikayesi
Kafese beş maymunu koyarlar... ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Her bir maymun aynı denemeye giriştiğinde çok soğuk suyla ıslatılır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar. Bir süre sonra muzlara hareketlenen ma...
Bir varmış; bir yokmuş. Evvel zaman içinde. Kalbur saman içinde HERKES, BİRİSİ, HERHANGİ BİRİ ve HİÇ KİMSE adlı dört kişi yaşarmış.
Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve HERKES, BİRİSİ’nin bu işi yapacağından emindi.
Gerçi işi HERHANGİ BİRİ de yapabilirdi, ama HİÇ KİMSE yapmadı. BİRİSİ buna çok kızdı, çünkü iş HERKES’in işiydi.
HERKES,HERHANGİ BİRİ’nin bu işi yapab...
BEBEK HİKAYESİ
Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında büyülenmiş gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri, kalkık bir burun ve küçük kırmızı dudaklarıyla bir kartpostalı andıran bebek, kadının şimdiye kadar gördüğü en cana yakın kız çocuğuydu. Onun ipek yanaklarını daya doya öpmek ve cennet kokusunu içine çekmek için eğildiğinde :
"Dokunma bana …" diye bir se...
MİSKET HİKAYESİ
Yaşlı adam, bir konfeksiyon mağazasına ait vitrine uzun uzun baktıktan sonra, ilerideki yeşillikte oynayan çocukların en zayıfına dönerek: -Küçüüük! diye seslendi. Bana biraz yardımcı olur musun? Çocuk, hafta sonlarında yaptıkları misket oyununu ilk defa kazanmış olmasına rağmen arkadaşlarını bırakıp geldi. 7-8 yaşlarındaydı ve üzerindeki e...
Ben henüz çok küçükken eve bir telefon almıştık. Telefonun bağlı olduğu cilalı çerçeveyi ve parlak ahizeyi asla unutamam. Saatlerce onun karşısına geçer ve seyrederdim. Hatta o derece ki, sayımız olan 105'i bir an bile aklımdan çıkaramıyordum, telefonla konuşacak yaşta değildim, zaten boyum da telefonun bulunduğu yere yetişemezdi. Fakat annem konuştuğu zaman, onun karşısına ge...