logo

e-ticaret paketleri

Atatürk ile İnönü’nün son kavgası

Atatürk ile İnönü’nün son kavgası

İsmet İnönü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile kavgasını anlattığı günlüğünde “Sıhhatinde ve alkolün tesiratında bu tebeddülü (Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme) fark ettiğim andan itibaren korkum çok arttı” sözlerine yer veriyor.

Cumhurbaşkanı Atatürk ile Başbakan İnönü’nün yolları 1937 yılının sonbaharında dramatik bir şekilde ayrıldı. Bu kopuş yıllar sonra farklı siyasî polemiklere yol açtı.

Ayrılağa götüren son kavgayı öğretim üyesi Prof. dr. Cemil Koçak Star gazetesinde yazdı. Koçak ikili arasındaki ayrılık nedenlerini, Atatürk’ün İnönü hükûmeti üzerindeki müdahaleleri, dış politika konularındaki farklılık ve devletçiliğe bakış farkı olarak sıraladı.

Koçak derin görüş ayrılıklarını ayrıntılı bir şekilde anlattığı yazısının sonunda kopuşa giden son kavgayı yazdı. Yazıda İnönü’nün kendi ağzından kavgayı anlatışı da var. İşte kamuoyunun pek de bilmediği o kavganın perde arkası:

KAVGAYA DOĞRU

Atatürk’e ait Atatürk Orman Çiftliği’nin hazineye bağışlanması talep ve önerisinin İnönü’den gelmesine karşılık Atatürk’ün isteksiz davranması; çiftlikte bulunan bira fabrikasının genişletilmesini istemesine karşılık İnönü’nün bu öneriyi reddetmesi; Atatürk’ün İnönü’nün gerekçelerini yakınlarına soruşturması ve bunun gibi günlük pek çok ayrıntı sayılabilecek gelişmelerin yarattığı tartışmalar, çekişmeler, çatışmalar nihayet Eylül 1937 kavgasıyla sonuçlanacaktır. İnönü şöyle anlatıyor: “Bu kavgada haksızlık esasında Atatürk’ündü. Tatbikatta idaresizlik ve haksızlık ikimiz arasında bana düştü. Haksızlık ona aitti. Şunun için: Aramızda geçen bir devlet işini, ‘sonra görüşürüz’ dedikten sonra, akşam masada halletmek, yani gündüzden tasarladığı mülâhazaları ve sebepleri imposition şeklinde karar alarak tebliğ etmek ve bu vesile ile sevmediği birkaç vekili tahkir etmek istedi. Evvelâ sakin idim. Sükûnet ile geçiştirmek istedim. Halindeki tecavüz manasının arttığını görünce, sabrım tükendi. Sonra şiddetle mukabele ettim. Mukabelemin şiddeti onu sükûnete getirdi. Tasmim ettiği hâdiselerde haklı olmak için sebep toplamak kararına derhal başladı. Sükûnet… Tariz… Hafif tahrik… Sonra Hatay ve Nyon meselelerini de söyledi.”

AYRILIĞA GÖTÜREN SON KAVGA

İnönü ayrılık sahnesini de şöyle naklediyor: “Bir akşamüzeri sofrada kavga eder gibi bir münakaşa geçti. Ertesi gün Atatürk ile görüştük. Kendisinin bana söylediği şuydu: ‘Şimdiye kadar bin meselede bin defa kavga ettik. Akşam pek aleni oldu. Bir müddet çekilmen, istirahat etmen lâzım.’ ‘Minnettar olurum sana’ dedim. ‘Çok teşekkür ederim’ dedim. Hakikaten kendime hâkim olamayacak bir vaziyet idi. Olabilir. Oluyor. Hepimizin hergün yanımızda bulunanlarla birlikte çalıştıklarımızla başına gelen bir mesele.” “Bin defa kavga ettik, ama hepsinde ikimiz baş başa idik. Yalnız bu sonuncusu vekiller heyeti önünde olmuştur. ”Neticede 20 Eylül’de İnönü’nün sağlık nedenleriyle izinli olarak başbakanlıktan geçici olarak ayrıldığı açıklandı. Bayar vekaleten başbakan olmuştu. Bir hafta sonra ise söylentilerin ayyuka çıkması üzerine bu ayrılığın kalıcı olduğu resmen doğrulanacaktır. Cumhuriyet döneminin âdeta değişmez başbakanı sıfatını kazanan İsmet İnönü, bizzat Atatürk tarafından görevinden uzaklaştırılmıştı. Siyasete yeniden dönecektir; ama Cumhurbaşkanı olarak ve aradan bir yıldan uzun bir zaman geçtikten sonra.

AYRILIĞIN BASINDAKİ RESMİ YORUMU

“Başvekil Malatya mebusu İsmet İnönü’ye talep ve ricası üzerine Reisicumhur Atatürk tarafından bir buçuk ay mezuniyet verilmiş ve Başvekâlet vekâletine İktisat Vekili vekâleten Bayar tayin edilmiştir.” (Anadolu Ajansı: 21 Eylül 1937)

“Başvekilimiz bir buçuk ay mezun. Tahkikatımıza nazaran Başbakanın Reisicumhur nezdindeki bu istirhamına doktorların bu kadarlık bir istirahat fasılası için gösterdikleri lüzum âmil olmuştur. Başbakanın sıhhî vaziyetinde endişe olunacak hiçbir cihet yoktur. Mesele yeni ve mühim işlerin başlangıcı olan meclis içtima iptidalarına kadar Başbakanın istirahat eylemesinden ibaretir.” (Cumhuriyet: 21 Eylül 1937) “Muzır elemanların aleyhimize yapabilmeleri muhtemel spekülasyonlara meydan vermemek için son vaziyetin izahında matbuat teenni ile hareketi bir vazife bilmiş, hatta İstanbul vilayetinin bir tebliğile Başvekâletteki tebeddüle dair birden bire curcuna şeklini alıveren neşriyata devamın caiz olmadığı bildirilmişti.” (Cumhuriyet: 28 Eylül 1937)

İNÖNÜ’NÜN GÜNLÜĞÜNDEKİ AYRILIK NEDENİ

İnönü, başbakanlıktan ayrıldıktan sonra günlüğüne şunları yazacaktır: “Son seneleri Atatürk’ün çok zor olmuştu. Gece alkol tesiriyle alınan teşebbüsleri ertesi gün iptal etmek bir eski âdetimizdi. Son seneler[de] bu âdet kalkmaya başladı. Hele nihayete doğru, (1936-37 vuzuh ile hatırladığım seneler) gece arzu veya teşebbüs ettiği bir işi ertesi gün tamamen sakin ve tamam iken de iltizam ve takip etmeye başladı. Sıhhatinde ve alkolün tesiratında bu tebeddülü fark ettiğim andan itibaren korkum çok arttı.” Bayar ise bu değerlendirmeye hiçbir zaman katılmadığını açıklayacaktır.

İNÖNÜ ATATÜRK’LE KONUŞMASINI ANLATIYOR

İnönü, Atatürk ile trende geçen konuşmalarını günlüğüne şöyle not etmiş: “Ayrılmak kararı kısa oldu. Dil kongresi [tarih kongresi] için İstanbul’a giderken trende beraber bir kahve içtik. ‘Ne olacak?’ dedi. Ben evvelâ çok müteessirdim. Ağlayacak vaziyette idim. Gönlünü almayı istiyordum. ‘Çok muzdaribim’ dedim. ‘Bilmiyorum nasıl oldu?’ ‘Âlem önünde olmasaydı’ dedi. ‘Ne düşünürsün?’ dedi. Birden uyandım. Her zamanki gibi geçmiş veya geçecek hâdise addediyordum. Bu sual üzerine ayıldım. Teessürümü yendim. ‘Bir şey düşünmedim. Ne emrederseniz öyle yaparız.’ dedim.

O: ‘Bir fasıla verelim’

Ben: ‘Hay hay… Size müteşekkir olurum.’

O: ‘Şekli’

Ben: ‘Hastalık’

O: ‘Evvelâ izinle yapalım’

Ben: ‘Çok iyi… Kongreden evvel mi, sonra mı?’

O: ‘Nasıl istersen… Sofraya gidelim.’

Ben: ‘Çok yorgunum. Gidip yatayım.’

O: ‘Gizli tutalım. Kimi düşünürsün?’

Ben: ‘Mazur gör… Kimseyi söyleyemem.’

O: ‘Celâl Bayar!’

Ben: ‘Hakikaten bana iyi tesir etti’ (İnönü’nün Hatıra Defteri’nden Sayfalar)

4138 Kez Görüntülendi. Etiketler: » » »
#

SENDE YORUM YAZ

#

Atatürk ile İnönü’nün son kavgası” için 17 Yorum

  1. Icsdii : diyor ki:

    cheap lasuna generic – purchase himcolin pill order himcolin generic

    0
  2. Tqqosh : diyor ki:

    besivance medication – besivance uk sildamax for sale online

    0
  3. Acztjv : diyor ki:

    buy generic gabapentin for sale – cost sulfasalazine 500mg azulfidine over the counter

    0
  4. Ddzqqv : diyor ki:

    buy probalan paypal – tegretol 200mg cheap buy tegretol online cheap

    0
  5. Wkftoc : diyor ki:

    order generic celebrex 200mg – indocin us order indomethacin pill

    0
  6. Uhzyej : diyor ki:

    mebeverine 135mg price – order pletal 100mg for sale buy cilostazol medication

    0
  7. Knypul : diyor ki:

    where can i buy diclofenac – cambia ca buy aspirin sale

    0
  8. Tjpdqs : diyor ki:

    rumalaya for sale – buy rumalaya generic elavil 50mg tablet

    0
  9. Insnuh : diyor ki:

    buy pyridostigmine medication – buy pyridostigmine pills for sale imuran price

    0
  10. Rlljvh : diyor ki:

    order diclofenac generic – order voveran pill buy nimodipine online

    0
  11. Wjncjo : diyor ki:

    lioresal cost – order lioresal generic piroxicam price

    0
  12. Umlwac : diyor ki:

    buy meloxicam tablets – rizatriptan 5mg generic buy ketorolac for sale

    0
  13. Zjydfd : diyor ki:

    buy cyproheptadine cheap – buy periactin 4mg without prescription tizanidine pills

    0
  14. Cvhnrn : diyor ki:

    order artane sale – how to purchase emulgel order voltaren gel online cheap

    0
  15. Rsuglj : diyor ki:

    cefdinir 300mg cheap – cheap clindamycin where can i buy clindamycin

    0
  16. Rovian : diyor ki:

    purchase absorica without prescription – generic isotretinoin cheap deltasone 5mg

    0
  17. Zesvxi : diyor ki:

    prednisone 10mg without prescription – buy prednisone tablets order zovirax creams

    0