gold aksesuar

logo

e-ticaret paketleri

SONUCU ÖNCEDEN GÖRMEYİ BİR DENEYİN

SONUCU ÖNCEDEN GÖRMEYİ BİR DENEYİN

Kaybetmek kolay; kazanmak ise heyecan verici bir olay diyor Fatih Terim

Sonucun heyecanını önceden görebilmek belki de başarının arkasındaki tek nedendir.

Her alanda  mutlaka bir başarılı olanlar yani mükemmel sonuçlara ulaşanlar ve ulaşamayanlar vardır.

Sonucu önceden görmek size heyecan verecektir.

Hayata baktığımız zaman her şey bize sonucu gösterecek olan bir takım şeylerle doludur, bakmasını bilenler o heyecanı yaşıyor.

Bu güne kadar size hep başka ülkelerde ki insanlardan örnek verdik; acaba Türkiye de bu şekilde başarılı olanlar oluyor mu? Sadece inanmak ve başarılı olmak kuralı dışarıdaki insanlar için mi? Geçerli.

Bugün Türkiye de bu kurala en iyi örnek olarak  bu güne kadar hiçbir takımın gösteremediği bir başarıyı gösteren  Galatasaray’ı örnek verebiliriz.

Bu başarı gerçekten birçok insan için hayal noktasındadır.

Belki diğer takımların kaybettikleri noktada burasıdır;bazı şeylerin hayalde kalması.

Hayalde olan şeyler pek heyecan verici olmayabilir.

Asıl  başarının akasında ki güç ise bu hayalin hissedilerek onun heyecanın duyulmasıdır.

Hayal; ulaşılmak istenen bir başarının sonunun önceden yaşanmasıdır diyebiliriz. Kurulan bir hayali önceden yaşamak nasıldır acaba?

Şimdi gelin o futbolcuların duyduğu heyecanın hayalini kuralım.

Önünüzde bir kupa var ve siz takım olarak bunu istiyorsunuz. Final çıkıyorsunuz; siz hep o mutlu sonucun hayalini önceden  zaten kurmuştunuz. 

Maçı kazanıyorsunuz, bütün tirübünler ayakta  ve müthiş bir ses nerdeyse kulaklarınızı sağır edecek şekilde herkes sizin bu başarınızı alkışlıyor;düşünün bir 40 bin 50 bin kişinin sesi.

Ve o müthiş an kupayı elinize alıyorsunuz. Sevinçten deliye dönüyorsunuz, flaşlar patlıyor, kamaraların hepsi sizin üzerinizde ve tüm dünya sizin bu başarınızı alkışlıyor ve gündeme oturuyorsunuz arkasından tebrik üstüne tebrikler  artık hak ettiğiniz bir dinlenme.

Şimdi  bu sevinçleri, heyecanı önceden  duyabilen, yaşayan bir futbolcunun o anı gerçekten yaşamak istemez mi? Bütün vücudu türbo konumuna  geçer, performansı kat ve kat artar.

Galatasaray’ın arkasındaki başarının asıl nedeni Fatih Terimin futbolculara çizmiş olduğu bu hayale inanmaları ve bunu sürekli canlı tutulmasını sağlamaktır. 

Hani 1954’teki atletizm yarışmasında bütün atletler 1’inci 2’inci 3’üncü olmak için koşarken içlerinden biri 3,59 da bitirmek için koşuyordu. Bu adamın iki amacı var bir birinci olmak asıl olan da yarışı 3,59 da bitirmek.

Siz de bir anlamda böyle bir yarış veya maç içindesiniz.

Şimdi siz de oturun bir düşünün futbolcular gibi şöyle bir hazırlığın sonunu veya 17 Haziran sonrasını bir düşünün. Taraftarlarınızı bir düşünün bakın bakalım ne kadar taraftarınız var, tahminim bayağı bir taraftarınız vardır. Kazandığınız da onların sevinci ve sizi alkışlamaları onların sevinçleri belki iki damla gözyaşları, ve sonunda kupa elinizde istediğiniz üniversite ve bölümün yazıldığı sonuç kağıdı.

Böyle bir heyecanı önceden beş duyunla hissettiğin zaman inanıyorum ki beyninizin turbo motorları devreye girecektir.

Çalışma azminiz inanın kat  kat artacaktır. Bakın o zaman yahu sıkıldım veya zamanını boşa harcamak hiç mümkün olur mu? Kesinlikle değil.

Sen şunu iyi biliyorsun bir ömür boyu değil sadece kalan 5 ay zarfın da gerçekten etkili bir çalışmayla bu sonuca ulaşacağını ve taraftarlarını sevindireceğini taraftar sayısını iki katına çıkaracağını bütün flaşların senin üzerinde olacağını,

kamaralar sana doğru çevrilmiş senin o mutlu anını çekiyorlar ve senin bu başarını izleyenler seni takdir ediyorlar ve  tebrik mesajlarını sunuyorlar.

Bak hemen taraftarların ve seni sevenler arttı, seninle ilgilenenlerin sayısı artıyor.

Bu  sonuçları önceden yaşamaya çalışın.

Fakat bunu sürekli olarak gözünüzün önünde canlı tutmaya çalışın. Bu canlılık sana heyecan verecektir. Hissettiğin heyecan senin çalışmanı körükleyecektir.

Motivasyonda iki yöntem vardır. Biri “X”

Diğeri ise “Y” yöntemi.

“X” yöntemi genelde herkesin uyguladığı; eline sopayı alarak karşıdaki insana bir şeyler yaptırmaya çalışırsın. “Emir demiri keser” felsefesi hakimdir. O kişi sopayı gördüğü müddetçe çalışmaya devam eder.

Fatih Terim de Galatasaray da önce bu yöntemi uygulayarak işe başlıyor. Herkes görmüştür ki sahanın kenarındaki hareketlerini o sinirli halini, kızıyor,bağırıyor, çağırıyor…

“Y” yöntemi ise asıl olan motivasyon yöntemi ve kaynağıdır. İnsanları gütmek bir tarafa bırakılır; Amaç çalışanın kendi kendini motive etmesidir(self-motivasyon)

Kendi kendine motive olmak, motivasyonun kaynağını kendi içimizde oluşturmak.

O zaman sopa olmadığı zaman da bazı şeyleri kendimiz yaparız.

Sopasız iş yapmaya alışırız. Sonuç sürekli başarı veya ders çalışma da diyebiliriz.

Bazen bazı konuşmalar, olaylar, cümleler seni gaza getirebilir ve bu çalışmanı olumlu yönde etkileyebilir.  Bu durum bir müddet devam eder. İşte asıl mesele bunun başarıya ulaşıncaya değin devam etmesidir. Bu noktada siz devreye giriyorsunuz.

“İNSANLAR TEMBEL DEĞİLDİR; KENDİLERİNİ AMAÇLARINA ULAŞTIRACAK ESİN KAYNAKLARI YOKTUR.”

Kendinize bir esin kaynağı bulun; inanın faydasını göreceksiniz.

Bir defa şunu hiç unutmayın “bu çalışmanız bir ömür boyu sürmeyecek 5 ay sonra üniversite” bu bile size yeter  bunu hiç aklınızdan çıkarmayın.

Taraftarlarınızı bir düşünün, onların sevinçlerini, alkışlarını, belki sevinçten doğacak olan iki damla göz yaşlarını, sizinle gurur duymalarını, tatillerde eve dönüşünüzü veya uğurlanışınızı hissedin. Asıl kendi mutluluğunuzu bir düşünün size verilen sorumluluğu yerine getirmişsiniz.

Ve siyasiler gibi “BENİM VEREMEYECEK HİÇBİR HESABIM YOK” diyorsunuz. Size güvenen insanların güvenlerini boşa çıkarmamış oluyorsunuz,  onlara karşı olan sorumluluğunuzu yerine getirmiş olmanın mutluluğu ve huzuru içinizde, ne yaptın diye soranlara mazeretler yerine gururla başarınızı söylüyorsunuz; yani hesabınızı en iyi şekilde veriyorsunuz.

Bu yöntemleri son 5 ay kala uygulayın kaybedecek hiçbir şeyiniz yok, faydasını göreceksiniz.

Hayat her zaman insanın eline böyle güzel fırsatlar vermeyebilir.

Fırsatlar değerlendirilmek içindir.

Gençler beş ay gibi bir zamanınız kaldı, inanıyorum ki hepiniz dersler noktasında belli bir seviyeye geldiniz, çünkü az veya çok bugüne kadar ders çalıştınız.

Bunu aklınıza bile getirmeyin eğer kazanamazsanız çok büyük puan farkı ile değil de belki 2 veya 3 bilemedin 4 net gibi puan farkı ile kazanamayacaksınız.

Bu durum var ya duyacağın pişmanlığa gerçekten değmez.

Onun bazı şeylerin farkına şimdiden varın, boşa geçirdiğin zamanları kendine kar olarak hiç görme.

Eğer sıkılıyorsan hayalini biran olsun gözünün önüne getir bu sana yeter.

Şu günden sonra kendine bir söz ver zamanını en iyi şekilde değerlendireceğine dair. Az uyu, az gez, az konuş, az yemek ye, kantine az uğra, gerekirse arkadaşlarına mesafe koy inan hiçbir şey  kaybetmezsin.

Bunları bir ömür boyu yapmayacaksın ki sadece beş ay gibi kısa bir zaman;

“BUNU AKLINIZDAN HİÇ ÇIKARMAYIN”

Böyle düşünürseniz birçok şeye HAYIR diyeceksiniz.

#

SENDE YORUM YAZ