HAYATTA BAŞARILI OLMANIN YOLLARI
ÇALIŞMA HAYATININ VE HAYATTA BAŞARILI OLMANIN YOLLARI
Sevgili kardeşim şimdi sana anlatacaklarımı iyi oku, bu yazdıklarımı beynine kazı ve kulağına küpe yap. Bunları talebelik hayatının her safhasında uygulamaya çalış. Yazdığım cümlelerden, kelimelerden bilmediğin varsa (ki mutlaka var) sözlüğe bak. Anlamadığın yerleri kursta Hasan Hocama veya diğer hocalara sor. Hiç utanıp çekilme. Onlar sana en iyi bir şekilde anlatırlar.
ÇALIŞMA HAYATININ UMUMİ KANUNLARI
Sevgili kardeşim her işin ve mesleğin kendi bünyesine mahsus çalışma, işleme yolları ve kuralları vardır. Ve bunu meslek sahipleri bilirler. Bir de Fizik, her nevi iş ve çalışma hayatının genellikle başarılı olmanın, düşünen aklın şaşmaz kuralları halinde bir takım rasyonel düsturları vardır ki ben burada birkaç tanesini yazacağım:
- Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
- Çalışmak için müsait yer ve köşe arama bil ki her yer ve köşe çalışmanın en müsait yeridir.
- Bir günde veya bir zamanda yapman lazım olan işi(bir dersi, bir ödevi) ertesi güne bırakma zira her günün derdi bibi işi de kendine yeter.
- Bir zamanda yalnız bir tek iş yapyalnız bir ders bir kitap hatta bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki dikkatin ve kuvvetin yayılıp dağılmasın. Bir zamanda birden fazla iş yapayım diyen hiç birini tam ve temiz yapamaz. Dünyaca tanınmış olan büyük İslâm mütefekkiri İmam Gazali Hz’ne İhya-i Ulumiddin adlı eserini nasıl bir çalışma ile vücuda getirdiğini sormuşlar: bir zamanda yalnız bir fasıl bir bahis bir mesele üzerinde çalıştım demiş.
- Başladığın bir işi bir dersi bir vazifeyi bir kitabı yapıp bitirmeden başka bir işe başlama. Yarıda kalan iş başlanmamış demektir.
- Bir günün işini bitirdikten sonra ertesi gün ne iş yapacağına karar ver Yahut hiç olmazsa çalışmaya başlamadan evvel hangi iş(ders ödev )üzerinde çalışacağını düşünüp kararlaştır ve çalışmaya bu kararla otur.
- Bir işe başlamadan bir ders i öğrenmeye bir kitabı okumaya oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım olan şeyleri yanında ve ellinin altında bulundur. Ta ki ikide bir kalem kağıt aramaya kalkıp ta dikkatin dağılmasın.
- Çalıştığın bir iş (bir ders kitabı bir yazı)üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. Ve bil ki yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Gene bil ki çalışma sevgisi güçlükleri yenmekten doğar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk eşsiz bir zevktir. Emin ol ki harpte zafer ve işlerde başarı yılmayanındır. Azim önünde güçlükler erir ve imkansız görünen mümkün olur.
- İşinde rastladığın bir güçlüğü evvela parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeye çalış. Bunun içinde, mesela bir dersi bir kitabı en basit elamanlarına kısım fasıl ve bahislerine ayır. Sıra ile her bahsi iyice ve noksansızca anlayıp öğrenmeden diğer bahse geçme. Fasıllar ve bahisler üzerinde bir kör gibi yürü. Yani attığın adımı iyice basmadan diğerini atma.
- Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Faka t dinlenme bahanesi ile asla boş oturma. Boş oturanın içi işlenmeyen demir gibi pas tutar.
- Çok düşün ve bil ki çalışmak mutlaka okumak veya hareket etmek veya yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur.
- Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bu gün şu kadar saat çalıştım yetişir deme. Çalışmanın sonucuna ve öğrendiğine bak.
- Fikri çalışmalar için aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette günde iki üç saat bile kafidir. Büyük İslâm feylesofu İbni Sina dünyaca meşhur olan kitabüşşifasını her gün sabah namazından sonra Bağdat’taki büyük bir caminin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yani takriben iki saat çalışarak vücuda getirmiştir. Meşhur İngiliz feylesofu Spencer muazzam eserlerini günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene bin, bin ikiyüz sahifelik eser veren Fransız edibi Emile Zola’ya bu muvaffakiyetinin sırrını sormuşlar: her gün yalnızca üç saat çalışır ve yazarım demiş.
- Sebat et sevgili kardeşim sebat et. Damlaya damlaya göl olur. Ve aynın noktaya düşen damlacıklar zamanla mermeri bile deler.
- Bir işe bir dersi çalışmaya başladığın zaman telaş edip sabırsızlanma. Sakin ve metin ol. Yol al, fakat acele etme. Sindirerek çalış ve öğren.
- İşinde ve dersinde herhangi bir fikri noktayı küçümseyerek ihmal edip geçme. Küçük ihmalden bazen büyük zararlar doğduğunun unutma.
- Gece yatağına uzandığın zaman “Bugün Allah için ne yaptın“ diye kendine sor ve yarın ne yapacağını kendine sormadan uyuma.
- Her gün iyi bir kitaptan yüksek sesle beş on sahife oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme yeteneğin gelişir.
- Rastladığın edebi, felsefi bazı güzel parçaları ezberle. Bilmediğin bir kelime olursa hemen sözlüğe bak. Bu sayede hem kelime ve ifade hazinen genişler hem de hafızan kuvvetlenir. Çalıştığın bir dersin bir kitabın fasıl ve bahislerini bitirdikçe, kitabı kapayıp kitabı ezerden özet şeklinde not al. Bir dersi, bir kitabı en iyi anlayıp öğrenmenin yolu onu bu suretle yazmaktır.
- Bir derste öğrendiğin bir kitaptan okuduğun fasıl ve konuları ezberden arkadaşlarınla münakaşa ve müzakere et. Bu suretle hem zekan işler ve öğrendiğin hazmolur, hem hafızan kuvvetlenir;hem de düzgün konuşma ve isteklerini sıkılmadan ve açık bir şekilde ifade etme melekesi elde edersin.
- Dikkat et : Sözlerin ve yazıların kısa açık ve anlaşılır olsun. Fikri çalışmanın herkesin mizacına göre değişen verimli ve aziz saatleri vardır. Bunlar bazı kimseler için sabahın erken saatleri, bazıları içinde öğleye doğru, öğleden sonra gece saatleridir. Kendini yokla ve senin aziz saatler in hangisi ise bunları hiç bir eğlenceye feda edip kaçırma.
- Okuduğun bir kitapta rastladığın herhangi güzel bir parçayı veya orijinal bir fikri yerini ve sahifesini işaret ederek not al. Bu suretle biriktirdiğin notları bir dosyaya ve bir fiş kutusuna sırasıyla yerleştir. Bir yazı yazmak veya bir kompozisyon hazırlamak istediğin zaman, bu notlar senin için zengin bir hazine olur.
- Kişinin kıymeti dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir. Onu söz ve yazı açığa çıkarır.
- Bir işi yapıp yapmamakta kararsızlığa düştüğün vakit iki şıktan her birinin fayda ve zararlarını iyice hesapla. Faydası çok zararı az olan şıkkı tercih et.
- Bir işe öfkeli ve kızgın iken karar verme. Bekle öfken geçsin. Zira öfke ile kalkan zararla oturur.
- Çok konuşma. Yerinde ve özlü konuş. Kıymet ve tesir çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir.
- Dilini tut ve bil ki, dil yarası bıçak yarasından daha vahim(acı verici)dir.
- Kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğini arkasından söyleme ve bil ki arkadan konuşma korkaklığın en iğrenç şeklidir.
- Kimsenin cahilliğini yüzüne vurma. Bil ki insanları en çok kızdıran ve gücendiren cahilliklerinin yüzüne vurulmasıdır.
- Yalan söyleme. Yalan söyleyen kişi tutulmak korkusu içinde yaşayan hırsız gibidir.
- Bir kimseye söz vermeden evvel iyi düşün. Fakat verdiğin sözden dönme. Sözden dönmek yalancılığın en çirkinidir.
- Daima olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol. Olduğundan fazla görünmek isteyen, karşısındakilere kendisinin ahmaklığını göstermiş olur.
- Kimseye karşı kin tutma ve kimsenin başarılı olmasını kıskanma. Fakat imren sen de öyle başarı ve saadete erişmeye çalış. İmrenmek telakkinin şartıdır. Kin ve kıskançlık ise, iç ferahlığın,sağlık ve saadetin iki azgın düşmanıdır.
- Dost kazanmak için cömert ol. Bil ki cimrinin dostu yoktur.
- Gençliğinde iyi arkadaş kazan. Yaşlılıkta kazanılan arkadaşlık sağlam olmaz. Zira paslı teneke lehim tutmaz.
- Gençlik güzelliğine şans denilen kör kuvvet bile aşıktır. Gençliğini boş yere harcama, onu kıymetlendirmeyi bil.
- Herkesçe beğenilen asıl güzellik, ahlak güzelliğidir. Çünkü ahlak güzelliği her yaşta güzeldir.
- Ahlakını daima güzelleştirmeye çalış. Ahlak güzelliği bir insan için en kıymetli servettir. En yakın arkadaşlarınla bile şakaların zarif olsun. Kaba şakadan hayvan bile hoşlanmaz.
- Dost ol. Ta ki sana da dost olsunlar. Dostluğunu kötü günde göster ta ki kötü gün dostu bulasın.
- Dostların vefalı, düşmanlarına müsamahalı ol ve yere yıktığın düşmanını tekmeleme, alicenaplık göster. Vefa ve âlicenaplık güzel ahlakın iki güzel parlak şiarıdır.
- Büyüklere hürmet et. Ta ki büyüdüğün zaman sen de küçüklerden hürmet göresin.
- Ana baba ahı alma. Ana baba ahının zehrini içen kurtulmaz.
- Yaşlıların tecrübesinden faydalan ve tecrübe edilmişi yeniden tecrübe etmeye kalkışma, ta ki pişman olmayasın.
- Sonunda pişmanlık duyacağın bir işi iyi düşün ve yapma. Son pişmanlık fayda vermez.
- Küçüklere şefkat göster. Ta ki büyüdükleri zaman onlardan şefkat görmeye hakkın olsun.
- Boş yere iddia ve inat etme. Hakikati ara ve sev. Hakikat sevgisi, insan için sevgilerin en yükseğidir.
- Kusurlarını kendin gör. Ta ki onları tamamlayabilesin.
- Muvaffakiyetlerinde (başarılı olduğun zaman) kibirlenme. Bil ki gurur ve kibir gelecekteki muvaffakiyetlerin en büyük düşmanıdır.
- Hayatta cesur ol ve bil ki cesurluk gözü kapalı tehlikeye atılmak değildir.
- Başkasının kanaat ve akidesine hürmet et. Ta ki başkası da seninkine hürmet etsin.
- Kendine yapılmasını istemediğin bir hareketi başkasına yapma. Ta ki başkası da sana aynı hareketi yapmasın.
- Kendine iyilik yapılmasını istersen başkasına iyilik yap. İyiliğe karşı iyilik adalettir. İyiliğe karşı kötülük cinayettir. Kötülüğe karşı iyilik insanlığın en yüksek derecesidir. Başkalarından gördüğün kötülük, seni iyilik yapmaktan alıkoymasın. İyilik ibadettir.
- Düşenin elinden tut. Ta ki sende düştüğün zaman tutacak el bulabilesin.
- Sözlerin tatlı, tavırların zarif olsun. İnsanın kabası ısırgan köpek gibidir. Herkes tarafından taşlanır.
- Kibirli olma. Kibirli olan insan sarımsak kokan ağız gibidir. Herkesi kendinden uzaklaştırır.
- Alçakgönüllü ol. Mütevazi insan meyve ağacına benzer. Meyve dalının yere eğilmesi meyvenin çokluğundandır.
- Herkesin imrendiği, parmakla gösterilen pırlanta gibi kıymet sahibi ol. O zaman hiç korkma, herkes seni kapışır.
- Kendinden üsttekilere değil, alttakilere bak. O zaman rahat edersin.
- İşinde ve sözünde doğruluktan ayrılma. Hz Allah doğruların yardımcısıdır.
- Çalış, daima çalış;fakat hırsı bırak. Zira hırs verimli çalışmanın, sağlık ve saadetin düşmanıdır. Çalış fakat haris (aç gözlü) olma. Haris insan, ciğer bulaşmış eğeyi yalayan aç kedi gibidir. Dilinden kanayan kanı yalar da haberi olmaz.
- Hayatın ve tutacağın yol hakkında tereddüde ve kararsızlığa düşüp de bir ışık aradığın zaman, fikrini ve görüşünü, yardımını göreceğin kimseyi iyi seç. Düşün ki isabetsiz bir fikirden hareket ederek verdiğin karadan bütün hayatın boyunca pişmanlık duyabilirsin. Fakat son pişmanlık fayda vermez. İsabetli bir fikirden aldığın ışık da bütün ömrüne yolun aydınlatır.
Etiketler:
başarılı olmak