YARATILIŞDAKİ GAYE

Aziz müminler, asil Müslümanlar! Denizlerin dibindeki en küçük bir zerreden,ta yedi kat semaya,arşa,kürse kadar bütün mükevvenatın halikı olan cenabı hak,bu kadar mükevvenatı,bu kadar mahlukatı boşuna yaratmış değildir.Sebensiz maksatsız,hikmetsiz gayesiz hiçbir şey yaratmamıştır rabbül alemin.Hepsinin yaratılmasında muhakkak bir sebeb,muhakkak bir gaye vardır.

   Bu kadar mahlukatın,mevcudatın,bütün kainatın mükevvenatın yaratılmasında bir gaye olunca,kainatın efendisi olan,bütün kainat kendi hizmetine verilen insanın, elbette bir vazifesi elbette yaratılışında bir maksat vardır

    Niçin yaratılmıştır insan?İnsanı yaratarak,bütün kainatı kendi hizmetine veren cenabı hak,İnsanı niçin yarattığını da kitabı mübinin de açıkça bildirmiş ve                                           

                                               buyurmuştur.Ben insanları yesinler içsinler diye yaratmadım.Makam mevki sahibi olsunlar,şan şöhret bulsunlar diye hiç yaratmadım.Benim insanları yaratmamdaki tek sebeb ve gaye bana ibadet etmeleri,bana kulluk etmeleridir.Ben insanları ve cinleri ancak bunun için yarattım.Başka hiçbir şey için değil.

      Müminler!Cenabı hak insanı niçin yarattığını bu şekilde beyan ederken her türlü ibadetten, her türlü sadakatten, her türlü sorumluluktan uzak olanlar acaba niçin yaratılmışlardır?

      Bir televizyon düşününüz…Görüntü vermek için icad edilen bir televizyon.Keza bir inek düşününüz…Süt vermek için yaratılan bir inek.Yahut bir tavuk düşününüz…Yumurtlamak için yaratılmış.

      Ama televizyon görüntü vermiyor,inek süt vermiyor,tavuk yumurtlamıyor.Yaratılma ve meydana gelme sebeplerini fevt ediyorlar.

      Bu televizyon çok güzeldir,yalnız görüntü vermiyor o kadar. Bu inek çok iyidir, çok güzeldir süt vermez o kadar. Bu tavuk mükemmel bir tavuktur; yumurtlamıyor o kadar.Ne kadar gülünç sözler değil mi?

       Falan adam çok güzeldir çok iyidir,namaz kılmıyor o kadar.Namaz kılmıyorsa yaratılmasındaki sebeb ve gayeyi yerine getirmiyorsa,görüntü vermeyen,insanlara yük olan adi bir televizyondan ne farkı vardır?Yaratılmasındaki gayeyi yerine getirmiyor adam.

        Müslümanlar!Bütün alem-i islam,yaratılma gayesine dönmedikçe,yaratılma maksadını yerine getirmedikçe,durmadan akan kanlar,onulmayan yaralar,hiçbir zaman dinmeyecek,memleketin her köşesinden oluk oluk hüsran kanları akmaya devam edecektir.

       Bu, dünya işlerinde de böyle değil midir müminler!Fabrikasında bulunan gereksiz yere maaş alan,fabrikaya alınış sebebini yerine getirmeyen bir işçiyi iş veren,derhal kovmak yöntemine baş vuracaktır.İşçide kovulduktan sonra bir sürü sıkıntılarla karşılaşacak,her türlü felakete mahkum olacaktır.

         Ama işçi fabrikaya alınış sebebini yerine getirirse,tam bir performans ile çalışırsa,el üzerinde tutulacak hiçbir suretle bırakılmak istenmeyecektir.Müslümanlarda yaratılma ve meydana gelme sebeplerini yerine getirirlerse cenabı hak müminleri el üzerinde tutacak,kendilerine bizzat cenabı hakkın nusreti ve inayeti yetişecektir.

     Müminler!Hepimiz şu camiye gelmezden evvel abdest almak zorunda kaldık ve abdest aldık.Bunun bir manası var, bunun bir hakikati var.Haddi zatında ellerimiz kirli olduğu için ellerimizi yıkamadık.Ağzımızda pislik olduğu için asla ağzımızı yıkamış değiliz.Temiz oldukları halde, üç kere daha yıkamış bulunuyoruz.Yüzümüze gözümüze pislik bulaştığı için yüzümüzü yıkamadık,temiz olduğu halde abdest için üç kere daha yıkadık.Sonra kollarımızı yıkadık, sonra başımızı mesh ettik,sonra ayaklarımızı yıkadık ve böylece hakkın huzuruna geldik.Neydi bunların manası?Açın islami eserleri okuyun göreceksiniz ki bunların tamamı,Allah’a söz vermenin,Allah’a ahit vermenin tam bir isbatı ve işaretidir.

      Ellerini yıkayan müslüman Allah’a söz veriyor;.Allah’ım!Şu yıkamış olduğum ellerimle sana söz veriyorum.Ellerimle zalimleri alkışlamayacağım !Ellerimle harama, faize, fuhşiyyata imza atmayacağım!Ellerimle hiçbir ma’siyyete mübaşeret etmeyeceğim !…demek suretiyle ellerimizi tam bir itaat altına, tam bir disiplin altına,Allah’a,hukukullaha riayet altında ahdü feymana sokmuş bulunuyoruz.Bu sözümüzde durmaya mecburuz.Yoksa aldığımız hiçbir abdest bizi iflah edemez.

     Ağızlarını yıkayanlarda Allah’a söz vermiştir. Allah’ım!Şu yıkamış olduğum ağzımla yalan söylemeyeceğim!İftira atmayacağım,gıybet yapmayacağım!Ağzıma bir lokma haram gıda koymayacağım demişlerdir ağızlarını yıkarlarken.Haram lokmaları yiyenler,ben abdestliyim namazlıyım demesinler! Allah’a verdikleri sözlerinde durmamışlardır.

     Yüzünü yıkayan müslüman, Allah’ım! şu yıkamış olduğum yüzümü,yönümü, senin istikametinden başka bir yere çevirmeyeceğim.Senin rızandan başka hiçbir menfaat talep etmeyeceğim!demek suretiyle Allah’a söz vermiştir.

     Başını mesh eden müslüman,Allah’ım başımın ortasını mesh ediyorum,bununla sana söz veriyorum ya rabbii, zalimin karşısında eğilmeyeceğim!Maddenin karşısında bükülmeyeceğim!Üç kuruşluk dünya menfaati için yelere kapanmayacağım demiştir.

     Müslümanlar!Kardeşlerim!İbadet için yaratılan,ve rabbine karşı bir takım yükümlülükler taşıyan insan, yaratılma gayesine sadık kalmalıdır.İbadetlerindeki verdiği söze sadık kalmalıdır.Yalnız ve yalnız kulluk için yaratıldığını unutmamalıdır..

      Kur’an hedefiniz,islam gayeniz,fahri kainat rehberiniz olsun.

Etiketler: islamiyet